1 Oca 2010

2 YILLIK TATLI MACERAMIZ

Daha dün gibi arıcılığa başlamam ,ama genede 2 sozon geçirmişiz.


25 mart 2008 gibi arılar geldi ,

5 nisanda arıları kendi kovanlarıma aktarıyoruz ve arıyla ilk defa bu kadar haşır neşir oluyoruz ,aynı zamanda ilk uygulamalı ders.




Ve arıcığa start veriyoruz 5 kovanla



Arıların bakımı daha doğrusu arıyı tanıma okuduklarımızı uygulamaya çalışma


Yaşasın ana arıyı buldum ,hizmette de kusur yok yani ana arıya,çembere alınmış kızlar tarafından bir eli yağda bir eli balda Kovanlara takviyeler,ve ilk arı çoğaltma denemeleri ve ana arı üretme kutuları arılandı.



Arılar hızla gelişyor,2 katlar tamamlanıyor.


2. ballıklarda verimiş mayıs içinde
Hatta hızını alamayan 2 numaraya 3. ballığıda vermiştik haziran ayında(2008 deki hızlı gelişimi 2009 da mumla aradık)

Haziranda kendi ürettiğim ilk balında tadına baktık.

Temmuzda kovan sayımızda 15 i bulmuş yapılan bölmelerle.


Ve hasat zamanı üreticilerin en sevdiği zaman dilimi.İlk yılımızda böyle tamamen sırlanmış çok sayıda petek bal aldık.(2009 da maalesef çok az dı bu görüntü)




Ağustos sonu hasat bitmiş kovan sayısı da 25 e yaklaşmış



Kasım ayında arıların üzerine yağmurdan koruyucu malzemeler kondu arılar sıkıştırıldı,20 kovanla kışa hazırız.



Ve aralığın 9 u kar da geldi.Hoş geldi.

Yaşasın bahar geldi arılara kavuşacağız.
24 ocak incelemesinden sonra 14 şubatta bakım ve kek takviyesi



17 mart futbol kazası ve yeniden mecburi hasret ,işlerde de az da olsa aksama...



Yinede boş durmamak lazım nisan geliyor ,çıta haırlığı



Yeni meşgalemiz olduğundan ailede ve çevrede anlayan olmayınca iş başa kaldı yapılacak...




İklim ortalamaların çok üzerinde yağışlı gelişim 2008 den zayıf koloni çoğaltmaya devam.Mayıs sonlarında 30 u aştık. Temmuzda 50 sınırına dayansakta ...Kasım ayında kışlatmaya hazır 40 adet (5-7 çerçeve arası) artı 2 adet 3 er çerçevede toplam 42 koloni.Baharada nasibimizde ne varsa o olur.


Fakat bu sene biraz endişeliyim. 2 ocak olmasına rağmen arı hala boşa uçuyor cepten yiyor.


İki yılda gelinen nokta ,diyordumki yine aklıma düştü.Arı edinme aşamasında beyazkovan ve teknik arıcılıkta zaman zaman okuyor zaman zaman sorularımız oluyordu.


Birinde usta ilerisini çok iyi gördüğünü sanan bir arıcı beni hiç tanımadığı halde hakkımda hüküm vermişti.
''arıyıda sen zoralırsın,benim tahminim bu''.
Neyse bu şahsa cevap zaten yukarıda ,lafa hacet yok
2 yılda gelinen nokta bu.
Bundan sonrası emekliliğe kadar vites küçültme.
Azami 60 kovan la çalışma 5o kadar kışlatma.İlkbaharda satabildiğim kadar satmak.Yine arı çoğltmak.Kovanları yeniden doldurmak.Bal üretiminden ziyade arı üretip satma düşüncesindeyim.Zaman kısıtlı olması,çalışıyor olmak ve de en önemlisi bal pazarlama problemi, emekliliğe kadar gezgincilik yapamayacak oluşumuz bizi bu düşünceye sevketmekte.